Farkında bile olmadığımız çok tehlikeli bir salgın: Miyopi

Şu an bu haberi okumakta olduğunuz ekranla yüzünüz arasında ne kadar mesafe var? Bilgisayarınızdan okuyorsanız belki yarım metre, telefonunuzdan okuyorsanız çok daha az, değil mi? Peki her gün bu ekranların başında ne kadar zaman geçiriyorsunuz? Dünya ortalamasına yakınsanız en az 9 saat diyebilirsiniz.

Geçtiğimiz günlerde göz doktorları tarafından yapılan bir araştırma, sürekli ekrana bakmanın, gözlerimizde radikal değişimlere yol açtığını gösterdi.

Normal koşullarda yetişkinliğe eriştikten sonra vücudumuzdaki diğer tüm organlar gibi gözlerimizin büyümesi de duruyor. Ancak bu yeni araştırma sayesinde, gözlerimizin uzun süre ekrana bakmanın bir sonucu olarak büyüdüğü ortaya çıktı.

Zira yakınımızda duran telefon ya da tablet ekranları veya kitaplara çok fazla odaklanmak, göz yuvarlarımızın uzamasına neden oluyor. Bu da gözün ışığı olması gerektiği şekilde kırmasını engelliyor. Göz yuvarlarının uzaması, uzağı görme bozukluğu olarak tarif edilen miyopiyi artırıyor.

Peki nedir bu miyopi?

Göz Vakfı Hastaneleri Direktörü Doç. Dr. Barış Yeniad, “Miyopi uzaktaki cisimlerin görülemediği bir refraksiyon kusurudur” diyor ve ekliyor: “Miyopisi olan kişiler yakını görmede zorlanmazlar ancak uzaktaki cisimleri bulanık görürler. Miyopide göze giren ışınlar, gözün görmesini sağlayan tabaka olan retinanın üzerine düşmesi gerekirken önüne düşerler. Bu nedenle bakılan cisimler retinada netlik oluşturmadığından bulanık görülür.”

ABD’DE SALGIN KATEGORİSİNDE

Yetişkinlerde gözün aşırı yük altına girmesine ve var olan göz sorunlarının ilerlemesine yol açan miyopi, gelişme çağındaki çocuklar için çok daha tehlikeli. O kadar ki ABD’de göz sağlığından sorumlu iki kurum olan Amerikan Optometri Akademisi ile Amerikan Oftalmoloji Akademisi, miyopiyi bir epidemi (bölgesel bir salgın) olarak kabul ediyor. (ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri’nin verilerine göre, ülkedeki genç yetişkinlerin yarısından fazlası miyopiden mustarip ve bu oran 50 yıl öncesinin iki katı. Miyopi vakalarının nüfusun geneline oranı ise yüzde 40’ın üzerinde.)

Optometristler, uzun süre boyunca mesajlaşma, bir şeyler okuma ya da e-posta cevaplama gibi işlere ‘yakın iş’ adını veriyor. Uzmanlar ekranı göze yakın tutmakla ilgili asıl problemin ışığın gözü alması değil, göz üzerine binen yük olarak açıklıyor.

Yakında duran bir nesneye odaklanan gözlerde kırpma sıklığı azalıyor. Dahası telefonumuzu elimizde tutup yakın işlerle uğraştığımız anlarda kaslarımız geriliyor ve merceklerimiz değişime uğruyor. Çünkü gözlerimiz sürekli yakın mesafe işin gerekliliklerine uyum sağlamaya çalışıyor. Bu da göz yuvarlarında büyümeye neden oluyor.

Gözlük taktığımız zaman ise göz kaslarımız gevşiyor çünkü üzerlerine binen yük azalıyor. Aynı şey (gözlüksüz olsak bile) telefonu elimizden bırakıp birkaç kez gözümüzü kırptığımız ve 20 saniye boyunca uzakta bir noktaya baktığımız durumlar için de geçerli.

SON 18 AYDA PATLAMA YAŞANDI

Miyopiye neden olan ekran kullanımı, son 18 ayda pandemi nedeniyle birkaç katına çıktı. Covid-19 öncesi dönemde elimizden düşürmediğimiz telefonlara, online dersler, evden çalışma vb. sebeplerle başından ayrılamadığımız diğer ekranlar da eklendi. Pandeminin başında araştırmacılar, bu dönemde göz bozukluklarında artışlar yaşanacağına dair öngörülerde bulunmuştu. Yapılan araştırmalar bu öngörülerin haklılığını ortaya koydu.

İngiltere’de yayımlanan The Guardian gazetesinin aktardığına göre, geçtiğimiz yıl ilkbahar aylarında Çin’de gerçekleştirilen bir çalışmanın sonuçları durumun vahametini göstermekte oldukça etkili.

Çalışma kapsamında, Covid karantinası nedeniyle evde oturan ve yaşları 6 ile 8 arasında değişen 120 bin çocuktaki göz bozuklukları incelendi. Çocuklarda miyopi ve diğer görme bozukluklarının görülme sıklığının önceki 5 yıllık döneme kıyasla üç katına çıktığı anlaşıldı. Çocukların ekran süresinin online dersler nedeniyle en az 2,5 saat arttığı, oyunlar, sosyal medya gibi ekran etkinlikleri de eklendiğinde bu sürenin daha da uzadığı belirtildi.

TÜRKİYE’DE DE VAKALAR ARTTI

Doç. Dr. Yeniad, miyopi vakalarının pandemi döneminde ülkemizde de arttığını söylüyor. “Covid -19 pandemisinde yakından bakma, eve kapanma, ekran karşısında çok sık zaman geçirme sonucunda özellikle çocuklarda miyopi oranında artış gözlendi” diyen Yeniad, “Bilgisayarların, akıllı telefonların ve tabletlerin yoğun kullanımının yanı sıra, gün içerisinde dışarıda geçirilen zamanın giderek azalması bu oranın artmasında önemli bir etken oldu. Yapılan çalışmalarda bu artış istatistiki olarak yüksek anlamlılık göstermese de kliniğe başvuran ve miyopi şikayetleri olan çocuk sayısının oldukça arttığını söyleyebilirim” ifadelerine yer veriyor.

PANDEMİ SONRASI GÖRÜLME SIKLIĞI 3 KAT FAZLA

Uzmanlar, göz hastalıklarının çoğu zaman genetik faktörlere bağlı olduğunu söylüyor. Gözlüklü anne babaların çocuğunun da gözlük takma ihtimali yüksekken, göz sorunu olmayan ebeveynlerin çocuklarında da risk o kadar düşük oluyor. Peki pandemi sürecinde artan ekran kullanımı tüm bu genetik faktörleri yıktı mı? Ailesinde göz sorunu olmayan çocuklarda da şikayetler meydana geldi mi?

Barış Yeniad, bu soruya Uzak Doğu’da yapılan ilginç bir araştırmanın sonuçları ile cevap veriyor. “1000 çocuğun katıldığı ve karşılaştırmaların yapıldığı bir çalışmada, pandemi sonrası miyopi görülme sıklığının 3 kat artış gösterdiği ortaya çıktı” diyen Yeniad şu bilgileri de veriyor:

“Bunun nedeni daha önce de söylediğimiz gibi eve kapanmak. Çocukların günde en az iki saat dışarıda vakit geçirmeleri, açık hava aktiviteleri yapmaları öneriliyor. Yine Uzak Doğu’da yapılan bir çalışmada miyopisi olan çocuklarda pandemi sonrası ortalama -0.3 diyoptri miyopik artış tespit edildi.”

UZUN VADEDE ÇOK DAHA BÜYÜK TEHLİKELERİ VAR

ABD’li uzmanlar ise durumun Amerikalı çocuklar için daha da kötü olabileceğine işaret ediyor. Florida eyaletinin Miami şehrinde bulunan Nicklaus Çocuk Hastanesi’nden Dr. Luxme Hariharan, “Online dersler miyopiyi kesinlikle artırdı” derken, geçtiğimiz yıl vakalarda ciddi artış gözlemlediklerini söyledi. Hariharan, “Ekranlara yakından bakmak gibi yakın işlerin süresinin uzaması, gözlerimizin durumu telafi edebilmek için daha fazla çalışmasına neden oluyor” dedi.

Gözlerin daha fazla çalışması sonucu ortaya çıkan göz yuvarı uzamasının tek sonucu ise ne yazık ki miyopi değil. Yine Miami’de faaliyet gösteren Optometrist Dr. Eric Chow “Göz yuvarının uzamasını klinik ortamında milimetrelerle ölçebiliyoruz. Araştırmalar aksiyel uzunluk arttıkça glokom, retina yırtılması ve katarakt gibi göz hastalıklarının görülme riskinin de arttığını gösteriyor” dedi.

Yani mesele sadece çocukların görme bozukluğu yaşaması ve gözlük kullanmak zorunda kalması değil. Miyopinin devamında ortaya çıkan bu tür ikincil sorunlar uzmanların daha da fazla endişelenmesine neden oluyor.

RETİNA TABAKASINDA İNCELMELER OLUŞABİLİYOR

ABD’li uzmanların miyopinin uzun vadede daha büyük tehlikeleri olduğu görüşüne katılan Barış Yeniad da, “Miyopi çok sık olmasına karşın komplikasyonları kliniklerde daha nadir görülmektedir. Miyopide gözün uzunluğu arttığından, görmeyi sağlayan retina tabakasında zaman içinde incelmeler, yırtılmalar ve delikler oluşabilmektedir. Bunlar görmeyi çok ciddi etkileyen ve görme kaybına neden olan retina dekolmanı denilen retina tabakasının ayrılması ile sonuçlanabilir” diyor.

TOP ŞEKLİNDEN ZEYTİN ŞEKLİNE GELİYOR

Teksas eyaletinin Houston şehrinde çocuk oftalmoloğu olarak çalışan Dr. Aaron Miller, göz uzamasını ve olası sonuçlarını şu sözlerle özetledi:

Göz yuvarı normalde basketbol topu gibidir. Miyopinin ortaya çıktığı durumlarda göz yuvarı uzar ve üzüm ya da zeytin gibi bir şekil alır. Gözün dışındaki koruyucu katman olan retina esner ve incelir. Yaşımız ilerledikçe retinada çatlamalar meydana gelir. Bunu duvar kağıtlarındaki çatlaklar gibi düşünebilirsiniz. Bu durum yaşandığında gözün içindeki sıvı yüzeye çıkarak bu çatlakları doldurmaya başlar. Biz buna retina yırtığı deriz. Çok fazla insanın kör olmasında sebep retina yırtıklarıdır.”

Peki çözüm ne? Büyüme çağındaki gençlerde göz yuvarının eski şekline gelmesini sağlayan düzeltici lensler oldukça etkili. Bu lensler ışığın gözün içindeki kırılımını değiştirerek görüntüyü retinanın önüne çekiyor. Bu da aksiyel uzamayı yavaşlatıyor. Böylece sorunun önüne erkenden geçilmiş oluyor.

ERKEN TANI ÇOK ÖNEMLİ

Miyopinin tedavisinde en sık gözlük, kontakt lens ve bazı cerrahi yöntemler uygulandığını anlatan Doç. Dr. Yeniad, “Gözlük halen 18 yaşın altında en sık kullanılan tedavi şeklidir. Ortaokul çağından itibaren kontakt lensler sıkça kullanılabilmektedir. 18 yaşını dolduran ve gözü uygun olanlarda ise lazer cerrahisi ile miyopi tedavi edilebilmektedir” diyor.

Son dönemlerde özellikle küçük yaşlarda uygulanmaya başlanan atropin içerikli damlalardan bahseden Yeniad, “Bu damlalar miyopinin ilerlemesini durdurabilmektedir. Yapılan çalışmalar son derece umut verici. Bu nedenle miyopinin erken tanı ve tedavisi son derece önemli” şeklinde konuşuyor.

ÇARE ÇOK BASİT: GÜN IŞIĞI

Yetişkinler için ise çözüm çok daha basit: Her gün en az 2 saatliğine dışarı çıkmak. Zira araştırmalar gün ışığına maruziyetin artmasının miyopinin ilerlemesini yavaşlattığına işaret ediyor.

Bir de 20/20/20 kuralı var elbette. Her 20 dakikada bir, 20 saniyeliğine, 20 feet (6 metre) mesafedeki bir noktaya bakmak. Böylece gözler dinleniyor, kırpma sıklığı arttığından göz yuvarının nemi ve kayganlığı artıyor. Sözün kısası işe mola verdiğimizde elimize telefonumuzu almak ya da yan sekmede YouTube’u açmak yerine dışarı çıkmayı tercih etmemiz gerekiyor. Dışarı çıkamasak bile gözlerimizi ekranlardan ayırıp camdan dışarı bakmak bile bir artı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir