İsrail polisi, Doğu Kudüs’te bulunan yasa dışı Yahudi yerleşim yeri Neve Yakov’da 27 Ocak gecesi düzenlenen saldırının “sinagogda yapıldığı” yönündeki açıklamasını değiştirdi.
İsrail polisi, Doğu Kudüs‘te bulunan yasa dışı Yahudi yerleşim yeri Neve Yakov’da 27 Ocak gecesi düzenlenen saldırının “sinagogda yapıldığı” yönündeki açıklamasını değiştirdi.
İsrail polisi, işgal altındaki Doğu Kudüs‘te bulunan Neve Yakov’da 7 kişinin öldürüldüğü saldırıyı “sinagogda düzenlenen saldırı” başlığı ile duyurmuştu.
Ancak olayın hemen ardından bölgeye giden basın mensupları ve görgü tanıkları saldırının sinagogda değil de söz konusu mabedin hemen yakınındaki bir sokakta gerçekleştiğini paylaşınca İsrail polisi açıklamasını revize etmek zorunda kaldı.
İsrail polisi ilk açıklamalarında geçtiği “sinagogda düzenlenen saldırı” başlığı yerine, “sinagogun dışında sokaktan geçenlere düzenlenen saldırı” ifadesini kullandı.
Böylece polis daha önce kendi yaptığı açıklamalarını değiştirmiş oldu.
İsrailli aktivist: Medyaya yönelik propaganda var
Konuyla ilgili AA muhabirine değerlendirmede bulunan İsrailli insan hakları aktivisti Ofer Neiman, polisin yalan açıklamada bulunmasının sebebinin medyaya yönelik (İsrail lehine) propaganda yapmak olduğunu söyledi.
Bu durumun yeni olmadığını ve “İsrail resmi sisteminin Filistinliler hakkında genelde yalan söylediğini” ifade eden Neiaman, “Bunun en iyi örneği İsrail tarafından yakın zamanda öldürülen gazeteci Şirin Ebu Akile olayı. İsrail ilk önce Şirin’in Filistinliler tarafından öldürüldüğünü söyledi ancak şimdi ise ‘evet muhtemelen onu İsrail vurdu’ diyorlar”. ifadelerini kullandı.
İsrail hükümetine yakın bazı çevrelerin Filistin-İsrail çatışmasını bir “din çatışması” olarak resmetmek istediklerini de dile getiren Neiaman, “Eğer saldırının sinagogda gerçekleştiğini söylerseniz (bunu başarmanız) çok daha kolay olur. Bu Yahudilere yönelik antisemittik bir saldırı diyebilirsiniz.” değerlendirmesinde bulundu.
Kudüs’te ikamet eden Filistinli gazeteci Halil Aseli de İsrail polisinin bu açıklamasının “propaganda amaçlı” olduğu görüşünde. İşgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da tansiyonun son günlerde çok yüksek olduğunu hatırlatan Asseli, “İsrail polisi kendi halkına bunu açıklamak zorunda ve bazen onların duygularını kullanıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
İsrail polisinin “saldırı sinagogda yapıldı” açıklamasını kullanmasının hedeflerinden birinin İsrail kamuoyunu etkilemek olduğunu dile getiren Asseli, diğer bir hedefin ise “İsrail’e karşı sempati oluşturarak Filistinlilere yönelik eylemleri uluslararası toplumun gözünde “meşrulaştırmak” olduğunu söyledi. Aseli’ye göre polisin bu saldırıyla ilgili yaptığı manipülatif açıklama bir istisna da değil.
“Amaç İsrail’e karşı sempati oluşturmak”
Kudüs İbrani Üniversitesi’nde akademisyen olan Prof. Nurit Peled-Elhaman de polisin, “saldırının sinagoga düzenlendiği” yönündeki açıklamasının amacının “İsrail’e karşı sempati oluşturmak” olduğunu söyledi.
Polisin insanların gözünde saldırıyı “daha dramatik bir hale getirmek” için bu yola başvurduğu değerlendirmesinde bulunan Peled-Elhaman, “İsrail polisi bu şekildeki (manipülatif) açıklamaları sık yapıyor.” dedi.
Peled-Elhaman, öldürülen kişi bir Yahudi olduğunda sempati duyulduğunu ancak Filistinli biri öldürüldüğünde sempati duyulmadığı eleştirisinde bulundu.
İşgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan bir Yahudi yerleşim biriminde cuma gecesi düzenlenen silahlı saldırıda 7 İsrailli yaşamını yitirmiş, 3 kişi de yaralanmıştı. Saldırıyı düzenleyen Filistinli Hayri Alkam da olay yerinde vurularak öldürülmüştü.
Kaynak: AA / Güncel